“`html
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, beş aylık bir aranın ardından partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda ilk kez bir araya geldi.
Değerli milletvekillerim, saygıdeğer konuklar ve basının değerli temsilcileri, biliyorsunuz ki zorunlu nedenlerle toplantılarımıza bir sürelik ara vermiştik. Bugün hamd olsun, yeniden bir aradayız. 28 Ocak’tan bu yana gerçekleştirdiğimiz ilk grup toplantısında bulunduğumuz yerden coşkuyla devam ediyoruz.
Tüm vatandaşlarımıza, gönül coğrafyamızda varlık ve birlik mücadelesi veren kardeşlerimize selamlarımı iletiyorum.

Şükürler olsun ki, ideallerimiz, hedeflerimiz, mücadeleniz ve varlığımız hakkındayız. Biz MHP’yiz, biz Türkiye’yiz, biz Türk milletiyiz. Kapalı devre siyasetin sınırlarını aşmayı hedefliyoruz. Başkalarının yangınları ile kendi yaralarımızı saramayız. Göze batmak yerine gönülde kalmayı arzuluyoruz; hedefimiz güçlü bir Türkiye. Terörsüz bir ülke için azim ve kararlılıkla ilerlemekteyiz. Ülkemizin güvenliği tehlikeye girdiği zaman kimlerin bize yardımcı olabileceğini biliyoruz. Milletimizin aradığı cevaplar için tek adres olduğumuzu da biliyoruz.

İnsan, aile ve millet için gerçekleştireceklerimizin, söylediklerimizden daha etkili olması gereklidir. Siyasetimizi boş hayaller üzerine temellendirmiyoruz; yalnızca varlığımızın güvenliği açısından önem taşıyan konulara odaklanıyoruz. Sonuçlar değişmezse, sebepler de sabit kalmayı sürdürecektir. Bizim için siyaset, gururla hizmet etmenin bir yoludur. Hizmet yarışında ön planda olmanın bir göstergesidir. Her zaman özne Türk milletidir. Türk milletine gereken önemi vermeyen bir siyaset anlayışına kapı açmadık ve açmayacağız. Türk milleti yokluğu, bizim varlığımızı da sona erdirir. Biz Türk milleti için buradayız. Siyasetimiz, Türk milletinin izniyle ayakta kalacaktır. Siyaseti, duygu istismarına körüklemek olarak görmüyoruz; geçici çözümlerle günü kurtarmak istemiyoruz. Siyaset, kişileri koltuklarında tutmak için bir oyun alanı değildir.
Bu büyük mücadelenin arkasında, üç hilale tutkuyla bağlı ve emekleriyle partisini destekleyen on binlerce dava arkadaşımın hayallerini görmekteyiz.

Kurucu unsurlarımız göz ardı edilirse, vatanımızı var eden büyük bilinç zamanla yok olacaktır. Önlem almak ve dikkatli olmak hayati önem taşır. Sürekli bir hesap, bir plan ve düşman senaryoları mevcuttur. Uyuşukluğa ve kayıtsızlığa düşmek eriyip gitmek demektir. Su uyusa da düşmanın emelleri her zaman canlıdır. Tehlike büyüklü küçüklü olmaz; hafife alınan bir alarm, gelecekte korkunç sonuçlar doğurabilir. Vatanımızda bağımsız, bağlantısız bir bütünlük içinde yaşamayı istiyorsak, etrafımızdaki kanlı oyunlara karşı hazırlıklı ve dikkatli hareket etmemiz gerekmektedir. Kimlerin saldıracağıyla ilgili masallara itibar etmemeliyiz; dersimizi atalarımızın hatıralarından alıyoruz.
Çatışmaların birbirine eklemlendiğini ve kaos yaratmaya neden olduğunu gözlemliyoruz ve bu bizi endişelendiriyor. Öncelikle, düşünmemiz gereken Türkiye’dir. İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırı, kesinlikle barbarlıktır. İran, karşı saldırılara yanıt vermektedir. Yeni bir dünya savaşının tahminleri ile birlikte, karmaşık krizlere hazırlık için geç kalmadan adımlar atmamız kaçınılmazdır. Atılan bombaların Ankara üzerindeki etkisini göz ardı etmek cehalettir. Allah korusun, eğer bir üçüncü dünya savaşı çıkarsa, insanlık ve dünya medeniyeti büyük bir tehditle karşı karşıya kalacaktır.
İsrail tehdidinde tüm sınırlar aşılmıştır. Kontrolünü kaybetmiş olan bu sözde devlet, şiddetin tüm tuşlarına basan bir terör örgütüne dönüşmüştür.

Birleşmiş Milletler, derin bir sessizliğe bürünmüştür.
Bu zulüm ve eşkıya düzeni ne zamana kadar devam edecek? Elbette bu durum sürdürülemez, akan kanlara seyirci kalınamaz. Birleşmiş Milletler derhal kuvvet kullanarak, suçluları yargılamalıdır. Uluslararası güç, harekete geçmeli ve bu durumu bölge ve dünya barışı için bir an önce çözmelidir.
Bu olaylar karşısında CHP’nin tutarsız ve hastalıklı politikaları kaygı vericidir. Mahalle yanarken su dökmek, ayıplı siyasetin basit numaralarından başka bir şey değildir. CHP’nin duruşu, Türk milletinin duruşu değil. Muhalefetin temeli zayıf ve kırılgandır. Biz ceset olmaya değil, cennet vatanımız ve evlatlarımız için güçlü durmanın heyecanındayız.
Kim ne yaparsa yapsın, iç cephemiz asla düşmeyecek ve surda gedik açılmayacaktır. Bugün, bir araya gelme ve dayanışma günüdür. Her şey Türkiye içindir diyoruz. Bu topraklara “vatanım” diyen, bu millete “milletim” diyen herkes, bu bayrağı “ülkem” diyen herkes, biliniz ki eşitiz; Türkiye’yiz.
“`